Examples of using Tutuklandığı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ya tutuklandığı esnada Vancein elinde tuttuğu Ankhtan ne haber?
Arthurla tutuklandığı günden beri hiç konuşmadım.
Onu tutuklandığı yer olan Chicagoda çektim.
Babamın üyelikten tutuklandığı bir serseri çetesiydi.
Birlikte tutuklandığı biri var mı?
Bana göre tutuklandığı için biraz şaşırmış görünüyordu. Kolay hallettik.
Tutuklandığı son 9 seferde de hakkındaki suçlamalar geri alınmış.
Yine de tutuklandığı iyi oldu.
Neden kaçıp daha sonra tutuklandığı eve geri döndü?
Telefon numarası. Tutuklandığı gece aradığı kişinin.
Bay Greer Francine Dalton tutuklandığı gece sizi aradı bunu biliyoruz.
Neden kaçıp daha sonra tutuklandığı eve geri döndü?
Tutuklandığı anda nakit 100 bin isterim.
Green tutuklandığı geceden beri, neredeyse tam 10 yıldır konuşmadı.
Polisler herkese, Arthurun tutuklandığı zaman… suçunu kabul ettiğini söylemişler.
Neden tutuklandığı… Söylentiler canavarcaydı. Hiçbir şey bilmiyorduk.
Neden tutuklandığı… Söylentiler canavarcaydı. Hiçbir şey bilmiyorduk.
Russonun tutuklandığı gece yanında olan telekız. O kim?
Albert Speerın tutuklandığı, hatta idam edildiği dedikodusu yayılır.
Tutuklandığı zaman, Marina da halkla beraber onu kötülüyor.