Examples of using Tutunmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sımsıkı tutunmaya değecek birini bulursanız.
Richarda tutunmaya çalıştım… ama herkes bittiğinin farkındaydı.
Zamana tutunmaya çalış.
Sana tutunmaya çalıştım, ama sen benden gittin kayboldun.
Beni bunlara tutunmaya ikna etti, parçalayıcı.
Tutunmaya… çalışıyorum.
Ego tutunmaya devam etmeye çalışıyor.
Bir şeylere tutunmaya çalıştığımızı hissetmelerini istiyorum.
Tutunmaya çalışacağım şeylerden biri de bugün burada konuşmamın anısı olacak.
Öyle korkardım ki, sana tutunmaya çalışırdım.
Yaşlı adamların kulübünde kendi başına tutunmaya çalışıyor.
Halatla inmeye bayılırım çünkü ipe tutunmaya bayılırım.
Her insan gerçek olan bir şeye tutunmaya ihtiyaç duyar.
Yanlış olan herşeyin nedeni birbirimize tutunmaya çalışıyoruz olmamız.
Ama ona tutunmaya çalışmak bir kelebeğe tutunmaya çalışmak gibiydi.
Yana doğru kavis yumuşak kumda tutunmaya yardımcı olur.
Onu asla bırakmayın. Sımsıkı tutunmaya değecek birini bulursanız.
Sen sadece mükemmel olan şeye tutunmaya çalışıyorsun.
Karısına tutunmaya gayret etti.
Jae Hun, sallayacağım seni. Tutunmaya çalış.