TUVALETE in English translation

• to the bathroom
• toilet
• restroom
• loo
• pee
• lavatory
• potty
• to the washroom
• in the closet
• toilets

Examples of using Tuvalete in Turkish and their translations into English

Pardon. Tuvalete gitmem gerekti.
I had to go to the loo. Excusez-moi.

Tuvalete gidiyordum.- Ne yapıyorsun?
I go pee.- What are you doing?

Sanırım tuvalete ihtiyacını söylemenin kibar yolu, hayatım.
I think it's his polite way of saying he needs the lavatory, darling.

En azından tuvalete falan gitmiş olmalı.
He could have at least gone to the restroom or something.

Önceleri tuvalete orman suyu derdik.
Toilets were called jungle water earlier.

Tuvalete gittim.
I went potty.

Ben tuvalete gideyim.
I'm going to the washroom.

Lütfen beni tuvalete kapatma!
Please don't lock me in the closet.

Tuvalete gidiyordum.- Ne yapıyorsun?
What are you doing? I go pee.

Yarışlara gittiği zaman, tuvalete gitmeden önce atların koşuyu bitirmelerini beklermiş.
When he went racing, he waited until the horses were running to go to the lavatory.

bir sefer tuvalete gittim.
and I went to the restroom once.

Ben tuvalete gidiyorum.
I go to the toilets.

Tuvalete git, ayakkabılarını giy.
Go potty, put your shoes on.

Yine tuvalete gitmem gerekiyor.
I gotta go to the loo again.

Tuvalete her gidişimde canım çok sıkılıyordu.
I would get bored whenever he went to the washroom.

Sadece tuvalete gitmem gerekti.- Elbette iyiyim.
Of course not, I just had to pee.

Ben mi? Tuvalete gidiyorum?
Going to the lavatory.- Me?

Ne? Onu tuvalete kilitledim?
I locked her in the closet. What?

Biraz gerginim. Tuvalete gitmem gerek.
I'm kind of nervous. I gotta go to the restroom.

Kulaklar kendiliğinden tuvalete atlamazlar, değil mi?
Ears don't just jump into toilets, do they?