Examples of using Ulaşılamıyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İblisi öldürene dek Enstitü karantina altında kalacak. Victora ulaşılamıyor.
Aradığınız numaraya ulaşılamıyor.
Aradığınız numaraya ulaşılamıyor.
Bir sorun çıktı ve muhasebecime ulaşılamıyor.
Aradığınız numaraya ulaşılamıyor.
Aradığınız numaraya ulaşılamıyor.
Aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
Onu aramaya çalıştım ama ulaşılamıyor.
Cep telefonuna ulaşılamıyor ve tüm e-postalarım geri döndü.
Dünden beri ulaşılamıyor, hiç böyle olmazdı.
Numarasına ulaşılamıyor, nerede bu adam?
Ona ulaşılamıyor, telefon hatları bozuldu.
Telefonuna ulaşılamıyor ve Padma ile yeni birisi iletişime geçti.
Kendisine ulaşılamıyor efendim.
Aradığınız numaraya ulaşılamıyor bağlantı kopmuştur.
Öyle değil, ulaşılamıyor olsalardı onlardan daha çok hoşlanırdım.
Aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor. Bu neydi… Alo?
Kızına ulaşılamıyor! Eun-jung!
Telefonuna ulaşılamıyor, efendim.
Dr. Chaya ulaşılamıyor mu?