Examples of using Vadisine in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bedenini Cheonu Dağı vadisine gömdüm.
Ölümün Gölgesinin vadisine gidiyoruz.
Başkan yardımcısı Silikon Bebekler Vadisine gitti.
Hayır… Tamam, Ölüm Vadisine gidiyoruz.
Hayır… Tamam, Ölüm Vadisine gidiyoruz.
Planımız Katherine Vadisine gitmekti.
Bu gece Mutluluklar Vadisine gidiyor.
Eşkol Vadisine kadar gidip ülkeyi gördükten sonra,
Karınca vadisine geldikleri zaman bir karınca:'' Ey karıncalar dedi, yuvalarınıza girin ki
Yıllar önce firavunlar vadisine bakan bir dağda yaşayan hiç kimsenin bilmediği muhteşem bir tapınak yaptırdığım Mısır ülkesine gideceğiz.
Eşkol Vadisine kadar gidip ülkeyi gördükten sonra,
Hayır, son birkaç nesildeki en parlak zihinlerin… Wall Streete ve Silikon Vadisine satılmış olması.
Bir kaç yıl… belki daha fazla ama esas nokta şu: Shallow Vadisine ihtiyacımız yok. Uzun sürecek.
Uzun sürecek. bir kaç yıl… belki daha fazla ama esas nokta şu: Shallow Vadisine ihtiyacımız yok.
Ölüler vadisine doğru yürürken kötülükten korkmuyorum onun iradesi benimle.
Karınca vadisine geldiklerinde bir karınca şöyle seslendi:'' Ey karıncalar!
Metal yapıların varlığı altın aramak için Ölüm Vadisine yolculuk yapan Vladivostoklu Mikhail Koretsky tarafından 1933 ve 1947 yılları arasında üç ayrı olayda doğrulandı.
Karınca vadisine varınca, bir karınca,'' Ey karıncalar,
Nihayet Karınca vadisine geldikleri zaman, bir karınca: Ey karıncalar!
Karınca vadisine geldikleri zaman bir karınca:'' Ey karıncalar dedi,