VENEZUELAYA in English translation

venezuela
venezüella
venezüllada beraber

Examples of using Venezuelaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ya da Venezuelaya bir özel jet ayarlamaya çalışıyoruz. belki de İzlandaya götürmek için Onu Moskovadan Ekvatora.
Or perhaps maybe Venezuela. to take him from Moscow to Ecuador We're trying to arrange a private jet.
Dizi 1949-1950de 52 bölüm olarak hazırlandı ve 1956 yılında Deadwood, 1954 yılında Güney Dakota ve Japonya, 1954 yılında Venezuelaya satıldı.
The show was later sold to Venezuela in 1954, to Deadwood, South Dakota in 1954 and to Japan in 1956.
Kafasına çuval geçirip bantlayıp bir uçak ile Venezuelaya göndermek istiyorum.
I want to get him on a flight to Venezuela with an envelope on his head and duct tape and all that shit.
Biraz düşündüm. nakil talebinde bulunmaya razıyım. Venezuelaya tayin olmama yardım edersen.
I have been doing some thinking, and I'm willing to request a transfer if you can help me get reassigned to Venezuela.
Venezuelaya gelen ve iki gün geçirip bu kanallara bakan herhangi biri,… Venezuelada hiç bir sansürün olmadığını bilir.
Anybody that comes to Venezuela and spends two days looking at these channels, knows there is no censorship in Venezuela..
Eğer o kadar deliriyorsan taa Venezuelaya yürüyerek git ve beni burada patronun yalnız parasıyla bırak.
If you get that mad then go all the way to Venezuela walking and leave me here alone with the boss's money.
Harika. Eğer o kadar deliriyorsan taa Venezuelaya yürüyerek git ve beni burada patronun yalnız parasıyla bırak.
Just leave me the hell alone and take your boss's money. If that's your answer, you go to Venezuela on foot.
Kule sana durmanı söylediği halde neden seni Venezuelaya götürmesi için pilota milyon dolarlar verdin?
Why would you offer the pilot a million dollars to get you to Venezuela after the tower told you to stop?
Zor durumdaki Kaddafi, Pazartesi günü devlet televizyonuna elindeki büyük bir şemsiyeyle kısa süreyle çıkarak, Venezuelaya kaçtığı yönündeki haberleri yalanladı.
Holding a large umbrella, the embattled Gaddafi appeared briefly on state television Monday to refute reports he had fled to Venezuela.
Kagırga vurduğunda, göçmen bürosuna haber vermek zorundayız, ve onlar da kendisini Venezuelaya sınırdışı edecekler, ihtiyacı olursa orada medikal bakım almaya devam edebilir.
That when the hurricane lifts, we will have to notify ICE, and they will deport her to Venezuela, where she can continue to receive care if she needs.
tüm adalar boyunca yürüdüm ve Venezuelaya.
walked through all of the islands, and to Venezuela.
\an2} Onu Venezuelaya sınır dışı edecekler.
care if she needs. And they will deport her to venezuela.
Öneri, son on yıl içinde Türkiyeden Venezuelaya gerçekleşen ilk bakanlar düzeyindeki ziyaret olarak, Türkiye Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın geçen hafta ülkeye yaptığı gezi sırasında hazırlandı.
The proposal was drafted during Turkish Natural Resources Minister Taner Yildiz's trip last week to Venezuela, marking the first ministerial-level visit from Turkey to the country in the past decade.
aslında benim yelkenlim değildi, bir şekilde orda çalışıyordum-- Venezuelaya ulaştım ve yürümeye başladım.
I kind of worked on that boat-- got to Venezuela and I started walking.
Venezuelaya kaçtı.
Fled to Venezuela.
Floridadan Venezuelaya.
From Florida to Venezuela.
Venezuelaya Sürüldü.
Deportation to Venezuela.
Venezuelaya gidiyordar sanırım.
Heading off to Venezuela, I think.
Yarın Venezuelaya gidebilirim.
I might be going to Venezuela tomorrow.
Caracas, Venezuelaya gidiyordu.
He was headed to Caracas, Venezuela.
Results: 104, Time: 0.0261

Top dictionary queries

Turkish - English