Examples of using Verandaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Verandaya çık.
Verandaya gidiyor.
Onu verandaya taşıdım.
Lambayı verandaya götür. Pork!
Hatta verandaya bile.
Şu verandaya bakın, inanılmaz!
Tabağı sabahleyin verandaya bırakmanız yeter, tamam mı?
Cora, dinle beni. Verandaya çık, biraz dansına çalış.
Başlangıç olarak verandaya, sanırım.
Verandaya çıktım… ve ağladım. Kapı gıcırdadı.
İzninizle size verandaya kadar eşlik edeyim.
Verandaya bak.
Verandaya geçip fotoğraf çekilirlerdi. Her sabah pansiyondan birileri ayrılacağı zaman.
Verandaya salıncak asacaktık.
Hayır, verandaya daha yakın olmalılar.
Hayır, verandaya daha yakın olmalılar.
Onları verandaya çıkaralım. Çocukları kullanacağız.
Onları verandaya çıkaralım. Çocukları kullanacağız.
Onları verandaya çıkaralım. Çocukları kullanacağız.
Baba, neden verandaya gidip kasaba hakkındaki tüm dosyaları almıyorsun.