Examples of using Vişne in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir dahaki sefere vişne istediğimde vişne olsun lütfen.
The next time I ask for cherries, there would better be Votka ve vişne suyu var.
Vişne mi?
That's cherry?Üzerinde vişne parçalı kremayla dolu bir lütfen.
Epey bir efsane mi? Vişne rengindeki zikzaklı düzene bir bak.
Pretty epic? Look at that cherry red zigzag trim.Benim çöreklerimde vişne( cherry=kızlık) yok,… 13 yaşımdan beri.
My cupcakes don't have a cherry… haven't since I was 13.Orası Vişne Baharı Tepesi.
It's the Cherry Blossom Hill.Ben vişne falan görmedim.
I didn't see no cherry.O vişne avcısı yamyam boncuk… oyunun parçası bile değil!
That cherry-chasing dot-muncher isn't even part of this game!Vişne gibi söylenir.- Maraschino.
Like in cherry.- Maraschino.Vişne gibi söylenir.- Maraschino.
Maraschino. You know, like in cherry.Hiç vişne aldın mı, Fleischman?
Did you get any chervil, Fleischman?Vişne sosu hazır.
The cranberry sauce is ready.Vişne çiçeği dönemini dört gözle bekliyorum. Bekleyemem.
Etrafta hiç vişne görüyor musun?
Can you see a cherry anywhere?Fakat vişne ve muzları kaldırman lazım.
Vişne Bahçesi'' ndeki Firsi hatırladın mı?
Right out of The Cherry Orchard?Vişne aromalıymış. Sana geri dönüyoruz Georgia.
It's cherry. Back to you in the studio, Georgia.Vişne de koysam mı pastanın üstüne?
Should I put the cherry on Vişne tadını alamadım.
I can't taste the cherries.
