VIETNAMLI in English translation

vietnamese
vietnam
from vietnam
vietnamdan
viet's
gook
çekik göz
yabancı
gookun
kuzeyliyi
vietnamlı
çekiğin
gooka
ARVN

Examples of using Vietnamlı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ve 27 Vietnamlı öldürmüşüğüm var.
And I have 27 Vietnam kills.
Vietnamlı insanlar gerçekten çok misafirperver.
The Vietnamese are very welcoming people.
Eğer Vietnamlı olsaydınız tekrar-eğitim kamplarında turp topluyor olurdunuz.
If you were Vietnamese, you would be working in a re-education camp pulling turnips.
Yol barikatlarıyla ve Vietnamlı askerlerle Daha güvenli.
The Viet troops, plus other assorted madness. Avoids the road blocks, It's safer.
Sheldonın Vietnamlı küçük dostu.
Sheldon's little Vietnam buddy.
Vietnamlı gazilerden oluşan bir gruplayım, biri babam.
I'm here with a group of Vietnam vets.
Vietnamlı şarkıcıyla düet yapın.
Have a duet with Vietnamese's singer.
MS 40 yılında Vietnamlı Trưng Kız Kardeşleri, Hana karşı isyanda bulundu.
The Trưng Sisters of Vietnam rebelled against Han in AD 40.
Canlarına okuyacağım, isim toplayacağım ve kahvaltıda Vietnamlı yiyeceğim.
Kick ass, take names and eat Cong for breakfast.
Amerikan uçakları, silahları ve mühimmatı Fransız ve Vietnamlı kuvvetlere yardım ediyor.
American planes, guns and ammunition are helping the French and Vietnam forces.
Yavaşça büyükelçilik kapısına doğru geri yürüdük ve birkaç Vietnamlı bana doğru geldi.
We slowly walked backwards to the embassy door and a couple of Vietnamese came towards me.
Ve asla Vietnamlı da olamazlardı.
they would never be Vietnamese.
Tam bu koridor, Vietnamlı birileri tarafından tasarlandı.
This hallway right here was designed by a Vietnamese.
Hayır. eğer seçenek olsaydı, Milyonlarca Vietnamlı kaçmaya çalışmazdı.
No. If there were a choice, millions of Vietnamese wouldn't be trying to escape.
Bir kardeşimin beyaz ırkçı polisi öldürmesini, Vietnamlı öldürmesine tercih ederim.
I would rather see a brother kill a white racist cop than kill a Vietnamese.
Bir kardeşimin beyaz ırkçı polisi öldürmesini, Vietnamlı öldürmesine tercih ederim.
Kill a white racist cop than kill a Vietnamese. I would rather see a brother.
Birini arıyorum.- Vietnamlı mı?
I'm looking for a man. A Vietnamese?
Amerikan uçakları, silahları ve cephaneleri Fransız ve Vietnamlı güçlere yardım ediyor.
American planes, guns and ammunition are helping the French and Vietnam forces.
Doktor… Soyadı'' Ho. Vietnamlı.
She's Vietnamese. Doctor… Last name,"Ho.
Kardeşimle arkadaş olman sorun değil. Ama Vietnamlı bir kadınla arkadaş olamazsın.
My brother, okay, friends, but Vietnam ladies, not friends.
Results: 474, Time: 0.0338

Top dictionary queries

Turkish - English