Examples of using Vitese in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tadını çıkarıyorum. bazen vitese geçmesi oldukça zor oluyor.
Bacağım vitese çarptı.
Geri vitese tak!
Azami vitese tak!
Şimdi vitese geç.
Vitese al, bok kafa!
Vitese al, bok kafa. Hemen!
Hemen! Vitese al, bok kafa!
Vitese al, bok kafa.
Dördüncü vitese alacağım!
Senin için düşük vitese alacağım.
Tom arabaya atladı ve onu vitese taktı.
Tom arabayı vitese taktı.
Sana diyorum. Bakayım vitese geçebilirsem.
Oh, dostum, artık sabit vitese binmeyi hayal edemiyorum, Ve ben de kontrol ediyorum, normal bisikleti de kontrol edebiliyorum Düzenli frenler ile.
Sonra arabayı vitese takıp… ayağını gaz pedalına sıkıştırıp… ellerini direksiyona yapıştırıp… yoluna göndereceğiz.
iğrenç kıçını vitese koy.
Aracı vitese taktım ve çalıştığında,
Ve sürmek. Otomatiktir. vitese takıp… gaza basmaktır… Tek yapman gereken.
Tek yapman gereken… vitese takıp… gaza basmaktır… ve sürmek.