Examples of using Votkası in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çünkü votkamız vardı!
Votkanın patatesten yapıldığını biliyorsun değil mi?
Sodalı votkadan sonra,… söyleyecek bir şeyim olduğunu farkettim.
Kutsal votkan da işe yaramıyor artık.
Hiç votkamız kaldı mı?
İşte böylece votkadan Rachelin sorumlu olduğu ortaya çıktı.
Polonya votkasından başka bir şey içmiyorduk.
Ve votkaya ihtiyacım var.
İki votkalı martini lütfen.
Biraz votkam var.
Votkanız var mı?
Ama dünyanın votkasını içip sürekli ateş ettiğimizi hatırlıyorum.
Bir şişe votkanın kağıdını yırt ve üzerine bir ejderha çiz.
Votkamız var mı?
Votkaya ihtiyacın yok.
Evet, o kadar votkadan sonra bir kahve iyi gelir diye düşündüm.
Sınırsız votkamız var, işte kıymet bilinen bir yer.
Londrada önceden, votkayla birlikte mojitos hazırlardım.
Votkanı iç.
Kaliteli votkaya alerjin varsa, tehlikeli oluyor.