WILKINSON in English translation

Examples of using Wilkinson in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Filmin yapımcılarından Eric D. Wilkinson bu filmi izin almadan internette dağıtan BitTorrent dosya paylaşım ortamı kullanıcılarına kamuoyu önünde teşekkür etmiş
Producer Eric D. Wilkinson has publicly thanked users of BitTorrent who have distributed the film without express permission, saying that it has lifted the
Ancak Richard H. Wilkinson Yeni Krallıkın son dönemlerinden kalma bazı metinlere dayanarak tanrı Amon inancının gelişmesiyle bu tanrının mutlak bilgiye
Richard H. Wilkinson, however, argues that some texts from the late New Kingdom suggest that as beliefs about the god Amun evolved he was thought to approach omniscience
Soruşturma sırasında Wilkinson hahambaşına, kadının davayı düşürmesiyle ilgili şunu sordu:'' Şamda olanlardan sonra ve Talmuda göre Pesah ekmeğinde Hıristiyan kanı kullanıldığı ıspatlandıktan sonra Mollanın yargısının ne önemi var?
During the interrogation of the chief rabbi, Wilkinson asked, referring to the qadi's decision to dismiss the case:"What signifies the Mollah's judgment to us after what happened in Damascus and it is proved that, according to the Talmud, Christian blood must be used in making your Passover bread?
gittiğini içgüdüsel olarak hissediyoruz. Richard Wilkinson, ekonomik eşitsizlikle ilgili nicel verileri kayda geçiriyor ve zengin
Richard Wilkinson charts the hard data on economic inequality, and shows what gets worse when rich
Sen ve Bayan Wilkinsonla birlikte kompartmanda başka biri var mıydı?
Was there anyone else in the compartment with you and Miss Wilkinson?
Bayan Wilkinsonun ya da herhangi birinin asla duymasını istemiyordum.
I wouldn't like Miss Wilkinson to ever hear about it, or anyone else.
Bayan Wilkinsonu ben öldürdüm.
I killed Miss Wilkinson.
Şu an Wilkinsonların evine gidiyoruz.
We're on our way to the wilkinson house now.
Araba Roy Wilkinsonun üzerinden geçtiğinde mutlaka araca küçük bir zarar vermiştir.
When the car ran over Roy Wilkinson, Roy did a little damage to the car.
Roy Wilkinsonun hayat sigortası mı varmış?
Life? roy wilkinson had a life-insurance policy?
Roy Wilkinsonun neye benzediğini biliyorum.
I know what roy wilkinson looks like.
Roy Wilkinsonu öldürdüğünü biliyorum.
I know you killed Roy Wilkinson.
Jane Wilkinsonun kafasında ilgi duyduğu tek şey kendisidir.
Jane Wilkinson has got one interest in mind, Jane Wilkinson..
Doğal olarak Jane Wilkinsonu görmek onun için sürpriz olur.
Naturally he is surprised to see Jane Wilkinson.
Siz Jane Wilkinsona âşıktınız, değil mi?
You were in love with Jane Wilkinson, were you not?
Topu Wilkinsona versen iyi olur.
You better give it to Wilkinson.
Jane Wilkinsonun kafasında ilgi duyduğu tek şey kendisidir.
Jane Wilkinson has only a interest in mind: Jane Wilkinson..
Jane! Doğal olarak Jane Wilkinsonu görmek onun için sürpriz olur!
Naturally the surprises See Jane Wilkinson-Jane!
Clifford. Lütfen Bayan Wilkinsona arabasına kadar eşlik et.
Clifford. Please help Mrs. Wilkinson to her car.
Topu Wilkinsona versen iyi olur.
Better give it to Wilkinson.
Results: 176, Time: 0.0232

Top dictionary queries

Turkish - English