Examples of using Yüzdeleri in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Burada aşağıda, çocuk ölümleri, okula başlayana kadar hayatta kalabilmiş çocukların yüzdeleri. Yüzde 60, 70, 80,
Nisan 2006dan sonra gönderilen birimlerle sabitlenmiş olmasına rağmen, yüzdeleri gerçek değerinin yarısında bulur.
CeSID anketörleri yüzdeleri veya hata marjını açıklamamakla birlikte,
kullanılmış dondurucular, kurşun ve sülfür yüzdeleri izin verilen seviyelerin üzerinde olan petrol ve bitümenden imal edilmiş yağlara uygulanıyor.
böylece bu izotopla bir fisyon bombası oluşturmak imkansız hale getirilmektedir ve çok küçük yüzdeleri bile içeren yakıt oluşturmak son derece zordur.
Bu ancak önümüzdeki iki yıl içinde hem maaşlar hem de emekli aylıkları GSYİHdaki yüzdeleri ciddi biçimde düştüğü bir biçimde arttığı takdirde yapılabilir.''
Satisimi yaparim, yüzdemi alirim… ödesmis oluruz.
Yüzdesini söyle.
Paranın yüzdesini diyorsun.
Yüzdelik, 100ün kesri olarak ifade edilen sayı ya da oran.
Hücre biçimlendirmesini yüzdelik gibi görünecek şekilde ayarla.
Yüzdelik Biçim.
Yüzdelik, demek isitiyorum.
Şarj yüzdesini pil üzerinde göster.
Ee, yüzdem ne olacak?
Oğlumuz Buckın yüzdesine sahip olabilirsin.
Yüzdeyi, yeni dostun Belediye Başkanını sonra konuşuruz.
Yüzdelik oyuncusu varını yoğunu ortaya koyuyor.
Yeşil renk yüzdeyi temsil ediyor.
Ve ben bunun yüzdesini ödemeye gönüllü oluyorum.