Examples of using Yüzeyle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen psikolojiyi yüzeysel ve popülist hale getirmeye çalıştığımı düşünüyorsun galiba.
Kimse beni ciddiye almaz. Yüzeyden geliyorum.
Kimse beni ciddiye almaz. Yüzeyden geliyorum.
Burada olduğunu duydum en kısa sürede yüzeyden geldim. Odo?
Aslında, sanırım, çok yüzeysel olduğunu düşünmüştüm.
Uzun mesafe ama belki yüzeyden bizi duyabilirler.
Yapma. Tüm kaçırdığım, ne kadar yüzeysel olduğumu söyleyecek olman.
Sadece yüzeysel bir tarama yapıyoruz ama Teneze bağışlanan her bir doların aslında kampanyanın parasına gidiyor.
Yüzeyle iletişim olanağımız kalmadı.
Yüzeyle bağlantı talep ediyorum.
Yüzeyle bağlantı talep ediyorum.
Yüzeyle tam bir çizgi yerine sadece tek bir temas noktası var.
Bir oyun sahası doğal ya da yapay yüzeyle kaplı olabilir, saha oyunun niteliğine göre şekillendirilir ve oyuncular tarafından taktik örtü olarak kullanılır.
Dış yüzey.
Yüzey temiz.
Bu uzunluk, görünür yükseklikle bölünürse-- Görünür yüzey, görünmeyen yüzeyle bölünürse-- Bu uzunluk, bununla bölünürse-- Altın sayının karesine eşit olur.
bir yüzeyle başlayabilir ve katlayıp ve yüzeyi iki yüzey oluşacak şekilde bölebiliriz.
Yüzeye, yüzeye, yüzeye çıkıyoruz.
Yüzeysel kanama.
Yüzeyin üstü.