Examples of using Yüzeysel in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yüzeysel femoral damarı bağlayıp… kanamayıdurduracağım.
Yüzeysel biri olmasına şaşırdın mı?
Yüzeysel kendi sorumluluklarını kabul etmeden yaşamak mı?
Onu sadece yüzeysel bir tarama yapması için tuttum.
Biraz yüzeysel ama yine de seni seviyorum.
Yüzeysel olarak, bu kesintiler iyi bir fikir gibi görünüyor.
Bu yüzeysel bir yara.
Kurşun yarası yüzeysel, sadece sıyırıp geçmiş.
Bugün burada yüzeysel olarak konuşuyoruz.
Olaya yüzeysel bakarsan, gerçeği görürsün.
Yüzeysel şeyler kalır geriye.
Oxbridge çocuklarına yüzeysel bir sanat tarihi dersi vermeye karar verdim.
Satürn, yüzeysel güzelliğinden öte, adeta bir dinamodur.
Kesiklerin çoğu yüzeysel, o yüzden çabuk iyileşecek.
Hep yüzeysel filmler yapıyorlar.
Yüzeysel olarak bakarsak, burası sadece zararsız efsaneler diyarı.
Valla, yüzeysel olarak bakarsak Jenningsi dolandırmaya çalışmak kötü bir fikir.
Bu kadar yüzeysel olmak zorunda mısın?
Yüzeysel temporal damarı kaldırmaya hazırım.
Ama kim yeterince yüzeysel ve gotik olabilir.