Examples of using Yıkamak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seni yıkamak istiyorum.
Hep domuz yıkamak istemişimdir çünkü dokunulası bir yapısı var.
Neden ben yıkamak zorundaymışım?
Birinizi bir dolma biber yıkamak öldürür mü peki?
Birçok kez yıkamak zorunda kaldım!
Sen yıkamak istemiyor musun?
Bunları yıkamak zorundayım.
Neden ben yıkamak zorunda kalıyorum?
İç çamaşırı giydiğin için kotlarını yıkamak zorunda olmaman gibi bir şey.
Yıkamak zorundaydım, çünkü kirliydi.
Elini yıkamak istiyorsan arkada bir ırmak var.
Yıkamak istersen kapının arkasında torba var.
Yüzümü yıkamak istiyorum.- Ne için?
Onu yıkamak için alacağım.
Eritici tuzu yıkamak lazım. Büyük hata.
Yüzünüzü yıkamak ister misiniz?- Günaydın?
Ellerimi yıkamak zorundayım.
Hayır, aslında, çünkü onu yıkamak ve kesmek için zamanım olacağını düşünmedim.
Beyazları ayrı yıkamak gerekiyormuş, kim bilebilirdi ki?
Önümü yıkamak istemez misin?