Examples of using Yıkanmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yıkanmak zorunda değilsem tamam o zaman.
Yıkanmak yalnız bir iştir.
Uyanmak… Denizde yıkanmak, Milagringle oynamak.
Bu yüzden daima ısıtıcının üzerinde su bırakın. Yıkanmak için.
Yıkanmak için derin sulara her kuş gelemez elbette.
Uyanmak, yıkanmak, tıraş olmak, giyinmek.
Oteller sadece yıkanmak içindir.
Yıkanmak muhteşemdi.
Bu gömlek yıkanmak istiyor.
Yıkanmak için su, yemek ve özel tatlı.
Yemek ve özel tatlı. Yıkanmak için su.
Sen yıkanmak?
Bu, kötülükle yıkanmak gibi bir şey olmalı.
Yıkanmak oyun değildir, sıhhattir.
Su yıkanmak için iyidir ama çok sık kullanırsan yolculuk için kötü olur.
Bununla yıkanmak çok aptalcaydı.
Yıkanmak için su getirin.
Yıkanmak ve dinlenmek için 1 saatiniz var.
Yıkanmak çok daha rahat olmalı.
Yıkanmak istiyormuş.