Examples of using Yabani in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yabani bir Spor.
Şimdi yabani güç vakti.
Yabani anlamında. Bu doğru.
Kaba ve tatsız davrandık… hatta, bazen de düpedüz yabani.
Burada benim sözüm geçer, bu yabani minik canavarın değil.
Yabani ordusu, Mance olduğu için bir ordu.
O iki yabani hâlâ dışarıda.
Bu yabani ilkellere ihtiyacımız olabilir.
Bırak elimi, seni yabani.
O benim vahşi ve yabani totemim.
Ev hayvanları yabani hayvanları sevmez.
Yabani oldugumu söylemedin mi?
Yabani değilsiniz!
Bıraksana beni, seni yabani!
Arkasına saklanmaya çalıştığın bu yabani kişiliğin değil.
Siz gelmeden önce vahşi ve yabani bir yerdik Ekselansları.
Jane Goodall, Afrikanın yabani ortamında şempanzelerle birlikte yaşıyor.
Yabani olduğumu söylemedin mi?
Yabani değiliz herhâlde.
Dikkatli ol, yabani!