Examples of using Yarım saatiniz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Lütfen efendim. Bay Gridley, evimden çıkmak için tam olarak yarım saatiniz var.
Lütfen efendim. Bay Gridley, evimden çıkmak için tam olarak yarım saatiniz var.
İşgal için alanı bulmaya sadece yarım saatiniz var… Ve sanırım burada oturacağına Takımının bunu yapmasını sağlayabilirsin.
Sakın aşık olma, Yarım saatin var, tamam mı?
Bu röntgenleri Carrienin ayağından yarım saat önce morgda çektim.
Tamam… Fakat eğer yarım saatin varsa, bu öğleden sonra.
İyileşmen için yarım saatin var. Ne olursa olsun seni kullanacağım.
Yarım saatim var, gidip bira içelim.
Yarım saat sonra buluşup yemeğe gideriz.
Yarım saat sonra dersim var.
Cennette yarım saatlik bir sessizlik oldu.
Ooh, yarım saatlik mesafede bir kayak oteli var.
Yarım saatini aldı!
Diğeri ise otele girişinden yarım saat sonra Çin Mahallesinden.
Sadece yarım saatini alır.
Yarım saattir burada dikiliyoruz.
Yetişkin bir insan için yarım saatlik öğle tatilinden daha kötüsü yoktur.
Yöneticiye her yarım saatte bir fotoğraf göndermesini söyledim.
Filtrede bunun gerçekleşmesi yarım saati bulur, ama biz süreci hızlandıracağız.
Yarım saati var.