Examples of using Yastıkta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Arkadan mı istiyorsun… sen dizlerinin üstünde, benim suratım yastıkta?
Yatak örtüsünde saç folikülleri… yastıkta ölü deri hücreleri,
Lordlarım leydilerim ve yastıkta oturmayan diğer herkes. Bugün eşit olacaksınız.
Yatakta çırılçıplak yatmış, yastıkta Zaharanın mektubu ile.
Senden önce kalktığımda, Ve sen Ve sen yüzünü bana dönünce, Yüzün Yüzün yastıkta ve saçların da dağınıkken.
Yastıkta gözyaşları, basamakta yağmur damlaları,
Ve bir annenin hırkası… Yastıkta gözyaşları, basamakta yağmur damlaları,
Ve bir annenin hırkası… Yastıkta gözyaşları, basamakta yağmur damlaları, pencereye düşer yağmur bütün gece.
Tahmin ediyorum ki etrafımdaki yastıkta birkaç milyon tane vardır.
benim suratım yastıkta? Ben üstte?
Yastığa vur.
Çok korktu ve yastığını ısırarak paramparça etti.
Şu yastığa baksanıza.
O yastığa da bağlı değilsin.
Yastığımı tutmuştum fakat o.
Sana, yastığa salya akıtan Jimmy diyeceğim.
Yastığımın durumu ne olacak?
Bu gece Irenein yastığına çiçeği bırakan Isaacti.
Senin yastığını kabartabilip kabartamayacağımı görelim.
Aramıza yastıktan bir duvar öreceğim.