Examples of using Yatak odanın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
güneşin batışını da yatak odanın penceresinden seyredersin.
Yine de yatak odanın zeminini düşündüğüm zaman en az bin var diyorum.
Ve senin yatak odanın kapı kolunu çevireceğim,… hiç bir ses çıkarmadan,…
Ardından, küçük kızın yatak odanın kapısında durup ona iyi geceler demeni istiyor.
Ya da yatak odanın penceresinde pusuya yatıp, dürbünle seni dikizlemekten… hoşlanan,
Ve hiç bir hizmetçi de bilmeyecek. Ve senin yatak odanın kapı kolunu çevireceğim, hiç bir ses çıkarmadan.
Yatak odanın diğer tarafında olsaydın pencere tarafında dikiliyor olsaydın ne görürdün?
Hakim rüzgarlara dayalı son hesaplarım palaları tam senin yatak odanın penceresinin önüne koyuyor.
Aramam gerek… Ben kabus görüyorum ve sen beni yatak odanın dışında bırakıyorsun öyle mi?
hiç bir ses çıkarmadan, Ve senin yatak odanın kapı kolunu çevireceğim.
hiç bir ses çıkarmadan, Ve senin yatak odanın kapı kolunu çevireceğim.
Evimizi kaybettik… 4 yatak odalı güzel bir evim vardı.
Sonra da bana, yatak odasındaki çekmeceye git dediniz.
Burası benim yatak odam değil.
Yatak odasındaki televizyona bak, uydu şirketini arıyorum.
Olay yeri inceleme Michellenin yatak odasındaki kırık cam ve raflar için geri geldiler.
Benim kendi yatak odam var.
Hepimiz Bushwickde tek yatak odalı bir ev paylaşıyoruz.
Tek istediğimizin tek yatak odalı ev olduğu günleri hatırlıyor musun?
Charlie Birckenbuehlun yatak odasındaki… kırmızı balığı öldüren maddeyi ayırdık.