Examples of using Yataktayken in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Görüşürüz. Merak etme, gözlüklerini yataktayken çıkarana kadar fark etmemiştim.
Ve birden bire tak tak çat ça çat! Tam yataktayken, rahatlayıp uykuya dalmak üzereyken.
Kabul ediyorum, dün gece yataktayken birkaç kere kafamda belirdi.
Dün gece sen yataktayken uzun süredir ilk kez biraz uyuyabildim.
eşimle yataktayken çocuklarımız koşarak içeri gelir,
Benim en iyi yere geçmemi istiyorusunuz! Dört yabancıyı zamanında ele geçirmenin… bir yolunu bulmak için iki gün boyunca… şuralarda bi yerde sen ve kız kardeşin yataktayken.
Bu yolculukta benim yatağım da seninki kadar boş Leskit.
Yatağım var. Tüm oyuncaklarım burada.
son derece çökmüş mıknatıslı yatağım vardı.
işte benim yatağım. Gördün mü?
İşte senin kanepen, işte benim yatağım. Gördün mü?
Metris Cezaevinde tecritte tutulmuş. Hücrede yalnızca yatak varmış. 3 gün boyunca‘ kantin kapalı denilerek su verilmemiş.
Tüm hastalarını, dolayısıyla yatağım adını verdiğin, dantelli, dört direkli ve bol yastıklı bâkire kozandan çıkmak için tek sebebini elinden almış olacağım.
Benim yerim, senin yerin, benim yatağım, senin yatağın,… benim çocuklarım, senin… kaktüsün.
Bombayda böyle bir eve ilk gidişimde yatakları yoktu ama böyle büyük bir televizyonları vardı.
Bir zamanlar bedenim enerji dolu ama yatağım boşken kırlarda hoplayıp zıplayacak kadar güzel bir kıza aşık olmuştum.
Hector oğlunun hastane yatağından boğayla erkek erkeğe güreşmek için kaçacağını biliyordu.
sıcak yataklar, sabahleyin kahve kokusu,
O yaz okuluna gidip dersi veriyorsun. Yoksa yatağının altından çıkar ve orada ne bulursam seni onla boğarım!
Başkasına asılmadan önce arkadaşımın annesinin yatağından çıkana kadar bekleme nezaketini gösterebilir misin?