YAZILIMLAR in English translation

software
program
yazılım
programs
programla

Examples of using Yazılımlar in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
gömülü yazılımlar hiçbir işletim sistemini kullanmayabilir ya
embedded software may use no operating system,
RİS Ekosistemi nde yazılımlar üç başlık altında incelenebilir:
Software in the ROS Ecosystem can be separated into three groups:
yaptığımız herkesin kendi gözden geçirme sürecini tanılmayabileceği sosyal yazılımlar geliştirmek, bunlara lensler diyoruz, ve basitçe herkesin kendi gözden geçirme sürecini geliştirmelerine yarıyor,
what we're doing is designing social software to enable anyone to build their own peer review process, and we call these things"lenses."
Film, müzik ve yazılımlar üzerinde ciddi yaptırımları olan telif hakkı koruma kanunu moda endüstrisini teğet geçiyor ve moda da bu sayede hem yenilikçi olabilip hem de satışları artırıyor,'' diyor Johanna Blakley. Johanna Blakleyi TEDXUSC 2010da tüm kreatif endüstrilerin modanın serbest kültür anlayışından öğrenebileceklerini anlatırken izliyoruz.
Copyright law's grip on film, music and software barely touches the fashion industry… and fashion benefits in both innovation and sales, says Johanna Blakley. At TEDxUSC 2010, she talks about what all creative industries can learn from fashion's free culture.
World Wide Webin evrimsel safhasında otomatikleştirilmiş yazılımlar Webde dağıtılmış olan,
an evolutionary stage of the World Wide Web in which automated software can store,
Bu yazılımlar sayfanın yapısını otomatik olarak tanıyabilir, elle web kazıma
This software may attempt to automatically recognize the data structure of a page
yeni yazılımlar, bilişsel araştırma gibi çağdaş araçlar kullanarak şaşırtıcı ve hoş sanatsal çalışmalar yapıyor.
new software, cognitive research-- to make artworks that surprise and delight.
elektronik devre ve yazılımlar, tıbbi ürünler, araç bakım ürünleri ve optik filmler dahil olmak üzere 55,00den fazla ürün üretmektedir.
healthcare software and optical films.
Mahvettiğimiz diğer yazılımlarının masraflarını karşılamalıyız.
And reimburse them for ruining their other software.
Ben bir akıllı yazılımım, akıl okuyucu değil.
I'm a piece of intelligent software, not a mind reader.
Sistem kırma yazılımımı güncellemem lazım.
I should update my cracking software.
Yazılımım insanlara bir cevap verdiği için milyonlar sattı.
The software I invented sold millions because it gives people an answer.
Yazılımınız, bilgisayarınızın nasıl çalıştığını bilmez.
Your software doesn't know how your computer works.
Benim yazılımım bana'' fış fış kayıkçı'' diye şarkı söyletmez.
My software doesn't make me sing"Row, Row, Row Your Boat.
Yazılımınız ihraç edildi Sen bir hesaplama bulutusun.
Your software was exported to the computational cloud.
Hardisonın yazılımında bir eşleşme olmadı henüz.
No matches on Hardison's software yet.
Savunma yazılımından ne haber?
How about defensive software?
Oedoun kontrol edilmesini sağlayan yazılımların geliştirmesinden sorumlu olarak görevi devralmış.
Developed software techniques used in the control of Oedo.
Yazılımların duyguları olmaz.
Software doesn't have feelings.
Aslında kodlara saklanmış bilgisayar yazılımlarıyla başa çıkmak için yapılmış.
It was originally implemented to handle secretive computer software systems hidden within coding.
Results: 151, Time: 0.0294

Yazılımlar in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English