Examples of using Yeleğim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Peki ya yeleğim?
İşte patentli manyetik bomba çeker yeleğim burada bize yardım edebilir… şu anda Beakerın üstünde.
Çünkü bu gemi batar da can yeleğim olmazsa gelir seni bulur yumruk savururum sana.
Evet, çöp torbasında balistik maskelerim ve yeleğim var,… göz yaşartıcı bombalar da var.
Evet, çöp torbasında balistik maskelerim ve yeleğim var,… göz yaşartıcı bombalar da var.
el ateş edildi… ve evet, kurşun geçirmez yeleğim parçalandı… ama buna engel olmayı garanti eden bir şey yok ve bu kurşunlardan… biri benim omurgamı kesen şey olabilirdi.
Yeleğe baktıktan sonra kesin olarak öğreneceğiz.
Yeleğini çıkar, içeri girmene izin vereyim.
Öncelikle, yeleğiniz çok şirin.
Bu mesafeden kurşun yeleğini delip geçmediğine şanslısın.
Gusun gösterdiği yelekten mermi geçemiyor, ama.
Altın zincir yeleğine ihtiyacım yok, onuda al yanına.
Sanırım Altın zincir yeleğine sahip olduğumu düşünemedin.
Yeleğe bakacak olursak 30 metre çevresini alacak şekilde.
İşte Bensonun yeleğine bağlı kösteği.
Çünkü üzerinize yapışmış yeleğiniz Ateş almak üzere.
Yeleğiniz çok güzel.
Gözlükleri yeleğinin iç cebindeydi.
Yeleğinizi artık çıkarabilirsiniz Sayın Başbakan.
Robert, yeleğimi arabada bıraktım.