Examples of using Yumurta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yumurta ekleyelim. Turşu ekleyelim.
Krep karişimina yumurta ekleyi̇n.
Bu yumurta, ve bu hikaye nasıl gider hepimiz biliyoruz.
Yumurta aramaya hiç çıkmasak da olur anne.
Annen yumurta da koyardı.
Timsah yavruları yumurta içinde olsa da nefes almaları gerek.
Yumurta kalsın. Sadece tost.
Yumurta dilenmek benim için hiç de hoş değildi.
Hilda usulü yumurta ne?
Yumurta olduklarını düşünüyoruz.
Timsahtan biraz yumurta getirmeni istiyorum.
Yumurta hala orada mı?
Hala yumurta ve kızarmış ekmeği seviyor musun bakayım?
Ben yumurta öpmem.
Yumurta ve saç jölesi şeyini yapmadı değil mi yine?
Kahvaltıda yumurta ve kahverengi tostla çok iyi gider.
Bushun limuzinini yumurta yağmuruna tuttular.
Tekrar yumurta konusuna dönmek ister misin?
Ekmek ve yumurta ve biraz da kurutulmuş ekmek ve kızartıyorsun tabi.
Hep suratıma yumurta yemiş gibi oluyorum.