Examples of using Zümrütleri in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Biz bir şey bilmiyoruz.- Zümrütleri.
O asla zümrütleri çalmadı.
Elmasları, zümrütleri!
Bu salak Meksikalının yakutları ya da zümrütleri, dışarı sarkan koca dilinizi hiç görmeyeceğini mi sandınız?
Zümrütleri çalmak dışında… hiç ciddi olduğunu görmedim.- Ben de.
O zümrütleri bulsaydık, ordudan ayrılır…
Oyuncu, hapsedilen hayvanları serbest bırakmak ve zümrütleri toplamak isteyen Sonici kontrol eder.
En geç yarın öğlen saat 5te zümrütleri bana teslim etmeniz lazım.
En geç yarın öğlen saat 5te zümrütleri bana teslim etmeniz lazım. Aksi takdirde sizi kodese tıkarım.
Sen, gözleri zümrütten yıldırım gibi parlayan kişi.
Zümrüdüm nerede?
Zümrüdü elinde tutacak'' Ve tahtı devralacak.
Zümrütle birlikte zihnimde yer ettiniz.
O da zümrütle birlikte zihninde yer etmedi mi?
Senin zümrüdün yok mu?
Şuradaki zümrüdü göstersene.
Zümrüt Sarayından Usta Shifu. O seni durduracak.
Usta Shifu benimle Zümrüt Saraya gelmenizi istedi.
Zümrüt Saray mı?
Zümrüt Saray.