ZEHIRLENMESINE in English translation

• poisoning
• toxicity
• get poisoned

Examples of using Zehirlenmesine in Turkish and their translations into English

Çünkü ne zaman aldığımı hatırlamıyorum Aslında takoları yeme besin zehirlenmesine sebep olabilir.
Because I can't remember when I bought them and they probably have food poisoning. Actually, don't eat the tacos.

bu zamanla, şiddetli bakır zehirlenmesine neden olabiliyor.
can cause severe copper poisoning.

İnanılmaz Hulkın babası, 74 yaşında, gama radyasyon zehirlenmesine karşı verdiği savaşı kaybetti.
The father of the incredible Hulk lost his long battle… with gamma radiation poisoning at the age of seventy-four.

Bay Griffin nikel zehirlenmesine uğramış gibi görünüyor. Ki bu da onun görme yeteneğini kaybetmesine sebep oldu.
Mr. Griffin appears to have succumbed to nickel poisoning… causing him to lose his sight.

onun zehirlenmesine sebep oldu.
that is the reason that he was poisoned, and because I went on one date with Gillian,

Yalnız ölmesine ve 2000 yıl önce sokratesin, kendini öldürdüğünden beri kimsenin kullanmadığı, bir şeyle zehirlenmesine bakılırsa.
The way that she died… alone… poisoned by something that no one's used since socrates killed himself 2,000 years ago.

Bu adanın; parazitlerle, hırsızlarla katillerle, tecavüzcülerle zehirlenmesine… izin mi vereceğiz?
Will we allow this island to be poisoned by parasites, thieves, rapists… and murderers?

Buna inanmıyorum. Ben bir Greenpeace üyesiyim… ve bir köpeğin zehirlenmesine yardım ediyorum.
I don't believe this. I'm a member of Greenpeace, and I just helped poison a dog.

Şansımıza Tibet çıngıraklı yılanının zehrini nakletmesi şaşırtıcı bir biçimde zor.
Luckily for us, Tibetan pit viper venom is surprisingly difficult to transport.

Tammasa zehre karşı koyacak bir şey verebilirim ama hızlı davranmamız gerekiyor.
I can give Tammas something to counteract the poison, but we have to move quickly.

Lakin bir kere tattın mı zehre dönüşür ve adamı içten çürütür.
But once you taste it, it turns into poison, and rot you from inside.

O zehre yaklaşsa bile elleri beysbol eldivenine dönerdi.
His hands would look like baseball mitts if he even got near that poison.

Alex Websterın zehre erişimi vardı ve yapmasının nedeni evlilik anlaşması.
Alex Webster had access to the poison, and he had motive-- the prenup.

Kurbanına zehrini enjekte eder,
Injects its victims with a venom that stimulates the hypothalamus,

Ama… aynı zamanda Kanimanın zehrini ve pullarını taşıyan bir kurtadam.
But… A werewolf who also bears the venom and the scales of a Kanima.

Zehrin yayılmasını durdurmak için yarayı sarmak zorundayım.
I'm going to have to pack the wound to stop the venom spreading.

Ama zehrin diğer kullanımları olabilir.
But venom can have other uses

Peki ya zehre ne oldu, yani iddiayı kazandıktan sonra?
And this poison, what happened to it after the bet, it was won?

Zehrin yayilmasina izin verseydin simdi ben de senin gibi olurdum.
If you just let the venom spread, I could be like you by now.

Siyanür zehirlenmesine benziyor.
Looks like cyanide poisoning.