Examples of using Zencinin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şu zencinin gelişine bak.
Evet.- Evet. Amerikadaki Zencinin hikayesi miyim?
King. Gömleği kapalı olan zencinin adını bilmiyorum. B.
Amerikadaki Zencinin hikayesi miyim?
Benim adamlar önce zencinin ciğerlerine, dalmak istediler.
Bu zencinin saçını sen keseceksin!
Zencinin kokusunu alıyorum!
Şimdiye kadar o zencinin bir beyazla antlaşma yaptığını görmedim.
Söylediklerine göre zencinin vücudu efsunluymuş.
Zencinin silahı var.
Pekâlâ, zencinin arabasında çocuk var.
Sıkı adamdır. Zencinin birini döverek öldürmüştü.
Bırakın silahları yoksa bu zencinin beynini tüm kasabaya dağıtırım.
Ben muhtemelen zencinin kıçını tekmeliyor olacağım.
Zencinin geberdiğinden emin olmam gerekiyordu.
Bu zencinin arabanızda ne işi var?
Bu zencinin ne düşündüğünü biliyor musun?
Zencinin özelliği yüz hatlarında yatar.
Zencinin diŞine vurdum.
O zencinin gözünü çıkardım diye 6 ay hapis yattım ben.