TUN MÜSSEN - übersetzung ins Türkisch

• yapmanız gereken
• yapmanız gerektiği
• yapmak zorunda kalmak
• yapılması gerekenler
• yapması gereken
• yapmamız gereken
• yapman gereken
• yapman gerektiğini
• yapmaları gerektiğini
• yapması gerektiğini

Beispiele für die verwendung von Tun müssen auf Deutsch und deren übersetzungen ins Türkisch

Eine der gruseligsten Dinge, die neue Blogger tun müssen, ist, für ihre Arbeit nach Geld zu fragen.
Yeni blog yazarlarının yapması gereken en korkutucu şeylerden biri, işlerinin ücretini ödemek.

Wenn Sie denken, dass Sie es tun müssen, denken Sie nicht hart genug.
Eğer bunu yapman gerektiğini düşünüyorsan, yeterince düşünmüyorsun.

Dies hilft anderen zu wissen, was sie im Notfall tun müssen.
Bu, başkalarının acil durumlarda ne yapmaları gerektiğini bilmelerine yardımcı olur.

Ganz im Gegenteil, steigt die Zahl der Dinge, die Menschen tun müssen.
Tam tersine, insanlar yapmanız gereken şey sayısı artmaktadır.

Bevor sie als menschliche Wesen anerkannt werden können! Er fragt quasi, was die Unterdrückten alles tun müssen.
Daha ne yapması gerektiğini soruyor gibi. Ezilenlerin insan olarak görülmesi için.

Alles, was Sie tun müssen, ist, es so herunterzudrücken,
Tek yapman gereken böyle bastırmak,

Alles was sie tun müssen, ist den spezifischen.
Sizlerin yapması gereken ise sadece özel olan.

Fiona erklärt Ihnen, was Sie tun müssen.
Fi, sana ne yapman gerektiğini açıklayacak.

Was sie tun müssen, ist unseren kundenservice zu rufen.
Sizin yapmanız gereken tek şey müşteri hizmetlerimizi aramaktır.

Was Sie in der Realität tun müssen, ist zu wissen,
Gerçekte yapman gereken tek şey,

Ihr seid diejenigen, die es tun müssen.
Bunu yapması gereken sizlersiniz.

Nun, ich denke, dass Sie erraten haben, was Sie in diesem Fall tun müssen.
Şey, sanırım bu davada ne yapman gerektiğini tahmin ettin.

Die Kinder wissen nicht, was ihre Muskeln tun müssen, um bestimmte Laute oder Lautfolgen zu produzieren.
Çocuklar, belirli sesleri veya ses gruplarını üretmek için kaslarının ne yapması gerektiğini bilmez.

Alles, was Sie tun müssen, ist auf diese Option klicken“Herunterladen” und warten.
Tek yapmanız gereken o seçeneği tıklayın edilir“ İndir” ve bekleyin.

Der Mind Trick, dass alle Mädchen der Stadt tun müssen.
Tüm Şehir Kızlarının Yapması Gereken Akıl Hile.

Er glaubt, dass Science-Fiction-Autoren und Filmemacher alles tun müssen, um das zu ändern.
Bilimkurgu yazarlarının ve sinemacılarının bu durumu değiştirmek için ellerinden gelen her şeyi yapması gerektiğini düşünüyor.

Alles, was Sie dafür tun müssen, ist in diesem Buch Schritt für Schritt beschrieben.
O kitapta size yapmanız gereken her şey adım adım anlatılıyor.

Eines der schwierigsten Dinge, die wir Menschen tun müssen, ist uns selbst kennenzulernen.
Biz insanların yapması gereken en karmaşık şeylerden biri, kendimizi tanımaktır.

Alles, was Sie tun müssen, um ihn zu sehen, ist, sich der schlechten Energien zu entledigen.
Onu görmek için tek yapmanız gereken kötü enerjilerden kurtulmak.

Das ist das, was wir alle tun müssen.
Bence hepimizin yapması gereken de bu.