Примери за използване на Бекона на Български и техните преводи на Турски
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Хубаво, ще махна бекона.
Tamam, tamam. Pastırmayı çıkarıyorum.Не си докоснал бекона.
Pastırmanıza dokunmamışsınız bile.Ще си ядеш ли бекона?
Pastırmanı yiyecek misin?Дай ми бекона, и си заминавай в твоята кочина докато аз гледам маратона на Лукас Лий.
Pastırmanı ver ve ben Lucas Lee maratonunu izlerken şu işi bitir.Погледни бекона.
Şu pastırmaya bak.Как обичаш бекона?
Pastırmanı nasıl istersin?И не си изяде бекона.
Ve hindi pastırmasını yemedi.Ей, да не изгори бекона само.
Hey! Şimdi pastırmalarını yakacağım.Не знам за ядки, но къде ми е бекона?
Neler oluyor bilemiyorum ama benim pastırmalarım nerede?Бекона много дими.
Наричат ме"Бекона".
İnsanlar pastırma diye seslenir.Пак са забравили бекона!
Yine salamı unutmuşlar!Как искате бекона, г-н Марлоу?
Domuz pastırmanızı nasıl istersiniz Bay Marlow?Той го каза сякаш ни е свършил бекона.
Salamımız bitti gibi söyledi resmen.Аз… Пазех бекона.
Ben o domuz pastırmasını saklıyordum.Страхотно, точно от каквото се нуждае бекона, още мазнина.
Çok güzel. Domuz pastırmasına lazım olan o zaten. Daha fazla yağ.За щастие е непретенциозен за бекона.
Neyse ki, domuz pastırması konusunda daha hoşgörülü.Няма нищо лошо да носиш вкъщи бекона.
Докато чакаме бекона да се сготви, нека да видим любимия ни епизод.
Beykınımızın pişmesini beklerken, South Parkın favorimiz olan bölümünü izleyelim.Искаш ли бекона ми?
Domuz pastırmamı ister misin?
