ЗАСЛУЖАВАТ - превод на Турски

• hak ettikleri
• hakediyor
• layık
• değer
• iyisini hak ediyor
• hak ettiklerini
• hak ettiği
• hak ettiğini
• hakettiğini
• hakediyorlar
• hakettikleri
• layıktır

Примери за използване на Заслужават на Български и техните преводи на Турски

Моето мнение е, че окръг Куук и градът Чикаго, заслужават повече.
Benim fikrime göre, Chicagonun şehri olan Cook County daha iyisini hak ediyor.

И майките, и пилотите заслужават уважение.
Bu yüzden o zaman ki pilotların hepsi saygıyı hakediyor.

Тези прекрасни устни заслужават много по хубави неща.
O güzel dudaklar daha iyi şeylere layık.

Единственият живот, който някои хора заслужават, е доживотна присъда.
Bazı insanların hak ettiği tek şey ömür boyu ceza.

Не мога да кажа, че заслужават да умрат, особено по този начин.
Herhangi birinin ölmeyi hak ettiğini söyleyemem. En azından bu şekilde olmamalı.

Каза, че заслужават да умрат и не ти пука за нищо.
Onların ölmeyi hak ettiklerini ve hiç bir şeyin umurunda olmadığını söyledin.

Ще им покажем уважението, което заслужават.
Onlara hak ettikleri saygıyı göstereceğiz.

Хора като баща ми заслужават повече.
Babam gibiler daha iyisini hak ediyor.

Вашите успехи са важни и заслужават признание.
Çalışmalarınız oldukça başarılı ve emeğiniz takdire değer.

Свързочните войски заслужават също така най-висока похвала.
Menekşe kebap ayrıca övgüler hakediyor.

(Аплодисменти) Много хора не заслужават да слушат Фа.
( Alkış) Çok sayıda insan Fayı dinlemeye layık değildir.

Тези хора заслужават това.
Hepsi hakettiğini buldu.

Всички други намериха мястото което заслужават.
Herkes hak ettiği yeri buldu.

Не смятам, че тези предатели заслужават пържола.
Aslında bu çevreci hainlerin biftek hak ettiklerini sanmıyorum ama emir işte.

Че Мария и Жозе го заслужават, защото от 30 г. работят като луди.
Maria ve Josénin 30 yıldır çalıştığını ve bunu hak ettiğini.

Не се уважават инженерите така, както заслужават.
Mühendisler hak ettikleri saygıyı görmezler.

Торес и Робинс заслужават повече от някакъв евтин боклук.
Torresle Robbins o adi şeylerden daha iyisini hak ediyor.

Трябва да издържим теста на Бог и да докажем, че хората все още заслужават да бъдат спасени.
Tanrının sınavını geçip insanlığın hâlâ kurtarılmaya değer olduğunu ispatlamamız gerek.

Двамата заслужават щастлив край.
İkisi de mutlu bir sonu hakediyor.

Те просто не вярват, че заслужават да бъдат обичани.
Hiç birine güvenmiyor ve sevilmeye layık olduklarını düşünmüyorum.