КРЕЩЕЙКИ - превод на Турски

Молейки се, крещейки да бъдат освободени.

Yalvarıyor, bağırıyor, azad edilmek istiyorlar.

Стоях си на двора един ден, когато майка му изкочи крещейки.

Bir gün bahçemdeyken annesinin çığlık çığlığa dışarıya çıktığını gördüm.

Пинокио скачал от радост, крещейки, Жив съм!

Pinokyo sevinçle fırladı, bağırıyodu, Canlıyım! Canlıyım!

Пробождаше се, крещейки"Помогни ми!".

Kendini bıçaklıyordu…'' Yardım edin'' diye bağırıyordu.

Баща ти се опитва да я накара да танцува някакъв древен крещейки песента Сълзи за Страхове.

Baban, bir kaç antika Tears for Fears şarkılarını haykırırken dans etmeye çalışır.

Караше се с Джорджо, и се държеше като негодник… крещейки на всеки близо до него.

Giorgioya dalaşıyor, her türlü pisliği yapıyor… yanına yaklaşanlara bağırıyor.

Събуждаш се посред нощ, крещейки като подпален.

Gecenin bir yarısı uyanıyorsun, yangının içinde kalmış bir adam gibi çığlıklar atıyorsun.

Норкрос ми се обади крещейки по теб.

Norcross arayıp senin için bağırıp çağırdı.

Какво точно ви накара да дойдете, крещейки"крал на лабораторията"?

Tam olarak'' laboratuar kralı'' diye ötmeye niye gelmiştiniz?

Стоим на средата на летището, крещейки една на друга.

Havaalanının ortasında durmuş birbirimize bağırıyoruz.

Няма да почна да тичам из града, крещейки"Видях я.".

Bütün kasabada'' Gördüm, gördüm'' diye koşuşturacak halim yok ya.

Седя там три часа, крещейки"искам си живота обратно!".

Orada oturup üç saat boyunca'' Hayatımı geri istiyorum'' diye bağırdı.

Не. И за това се събуждам крещейки.

Hayır. Bu yüzden sayıklıyarak uyanıyorum.

И изведнъж Ал беше издърпан от леглото, крещейки.

Bir anda yatağımdan çekildiğimi fark ettim ve çığlık attım.

Измъкнах се, и те видях, криейки се дакато дъщеря ми умираше крещейки.

Kendimi dışarı attım ve senin, kızım çığlık çığlığa can verirken saklandığını gördüm.

ти беше на пода зад мен, крещейки.

arkamda yerde oturmuş, bağırıyordun.

Лекс, бил си на перилата, крещейки името на Джулиан.

Lex, balkonun ucundaymışsın, Julianın adını bağırıyormuşsun.

Скочи и побягна навън, крещейки.

Dışarı koştu ve çığlık atıyordu.

Познавам те и знам, че ако прекарам повече от пет минути в раждане, псувайки и крещейки, ти ще се съгласиш каквото и име да избера.

Seni tanıyorum ve eğer 5 dakikadan fazla ter içinde ve bağırarak doğum sancısı çekersem seçtiğim her ismi kabul edeceğini biliyorum.

баща ми се появи, крещейки… Когато го видях, замръзнах.

babam çıka geldi, bağırıyordu onu gördüğümde, dona kaldım.

Примери за използване на Крещейки на Български и техните преводи на Турски