ПОЛОВИНИ - превод на Турски

• yarısı
• yarım
• yarı
• yarısını
• yarısına

Примери за използване на Половини на Български и техните преводи на Турски

Докато и двамата сме разбрали различните половини, няма проблем!
Ama ikimizde diğer yarıyı anladıkça sorun yok demektir!

Събират се в средата, за да изразят двете половини на нашите души, изправени срещу общия враг.
Ortada birleşmeleri ruhlarımızın iki yarısının ortak düşmana karşı birleşmesini simgeliyor.

Вие сте като две половини на едно цяло.
Her iki hocamız bir bütünün yarıları gibidirler.

Ти и аз сме две половини на едно цяло.
Biz bir elmanın iki yarısıyız.

Две половини, воюващи една с друга.
İki tarafım birbiriyle savaş içindeydi.

Не мога да понасям половини!….
Yarısında kadar dayanamadım bile….

Две половини за всичко.
Herşeyin bir yarısı var.

Че сме две половини на една душа.
Aynı ruhun iki yarısı gibiydik.

Подобно на липсващата част от пъзела… или двете половини на един счупен телескоп.
Tıpkı bir yapbozun eksik parçası ya da kırık bir dürbünün iki yarısı gibi.

Левите и десните половини на камерите са пълни с два различни аромата,
Odanın sol ve sağ yarısı iki farklı kokuyla dolu ve sinekler ikisi arasında

Битката между тези две половини на идентичността… Кои сме ние и на какво се прави, не е печелившо.
Bu iki yarım kimliğin arasındaki savaş olduğumuz kişi ve davrandığımız kişi arasındaki savaş kazanılamaz.

Той ми обяснява, че това са две половини на един човек, искат същото, но го постигат по различен начин.
O da onların aynı kişiliğin iki yarısı olduklarını ve aynı şeyleri istediklerini ama bunları elde etme yöntemlerinin farklı olduğunu söyleyip durdu.

Понякога му шептят в ухото, сякаш са двете половини на един човек.
kulağına aynı kişinin diğer yarısı olduklarını fısıldarlardı.

нека да нарисувам 5 половини пица.
beş tane yarım pizza çizeyim.-.

Но чертежът е неразгадаем без двете половини. Не бих си цапал ръцете, за да си я върна.
Gerçek şu ki iki yarı olmadan dizayn deşifre edilemez onu geri almak için tırnaklarımı bile kirletmem ben.

когато мъжът я подари на жена си, те стават две половини от една и съща личност.
bunu karısına verirse, onlar aynı kişinin… iki yarısı olurmuş.

разрязваш масата на две, две половини правят отвор,
o iki yarı bir tünel oluşturur,

завинаги да свърже двете половини на света.
sonsuza dek dünyanın iki yarısını birbirine bağlıyor.

когато за добро или зло двете половини на Земята се открили взаимно.
az bir süre önce Dünyanın iki yarısı birbirini keşfetti.

Ако след това махнем преградата, молекулите ще се стремят да се разстелят и да заемат и двете половини на кутията.
Bölme aradan kaldırıldığında, moleküller dağılıp odanın her iki yarısına yayılma eğiliminde olacaklardır.