ÖDEVLERINI - превод на Български

домашното
ödevini
ev
aile içi
evcil
ödevler
ev ödevini yaptın
работата
işi
çalışmak
görevim
işe
olay
домашните
ev
evcil
ödevini
aile
ödevler
домашни
ev
evcil
ödevim
ödevler
hayvan
aile
home
yapımı
yaptığımız
задачите
görevleri
işleri
ödevleri
problemleri

Примери за използване на Ödevlerini на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Ödevlerini trende yapıyormuş.
Пишеше си домашните във влака.
Henry, neden eve gidip, ödevlerini yapmıyorsun?
Хенри защо не се прибереш вкъщи, да си напишеш домашното?
Ramona, ödevlerini yap.
Рамона, направи си домашното.
İyiler, ödevlerini yapıyorlar.
Добре са, пишат си домашните.
Kızım hasta olduğunda, ödevlerini birlikte yapardık.
Когато дъщеря ми беше болна, заедно пишехме домашните.
Onlara devamlı odalarını temizlemelerini ve ödevlerini yapmalarını söylüyorum.
Винаги аз им казвам да си чистят стаите и да си пишат домашните.
Umarım buraya gelmeden önce ödevlerini bitirmişsindir.
Надявам се, че приключи с ученето, преди да дойдеш тук.
Ipod istiyorsan bunu hak etmelisin. Ödevlerini yap; odanı topla.
Ако искаш"айпод", заслужи си го.
Şöyle anlatayım sana onlara çekimin ortasında ödevlerini yaptırtman imkansız, değil mi?
Няма начин тези момичета да направят домашното по средата на първата им фотосесия, нали?
Yaz okulu için hayal kurmanı sağlayan şeyler… bana ödevlerini bitirinceye kadar X-box oynayamayacağını hatırlattı.
Запази си въображението за лятното училище. Което ми напомня: без X-Box докато не свършиш задачите.
Evet. Söylediğin gibi ödevlerini sen yaptıysan bu senin için problem olmamalı, değil mi?
Да, ако сте направили доклада, както твърдите тогава няма да е проблем, нали?
Bu oturumlar öğrencilerin yazma ödevlerini tartışmak için izin ve nasıl dersler onlara ilerleme yardımcı oluyor.
Тези заседания позволяват на учениците да обсъждат своите писмени задания и как курсовете са им помага да прогресира.
özellikle de ödevlerini bitirene kadar.
определено не и докато не приключиш задачите си. Така стоят нещата.
Bir fikrim var. Okulu özlüyorsan neden ödevlerini yapmaya çalışmıyorsun?
Имам една идея, щом толкова ти липсва училището, защо не се опиташ да си учиш уроците?
Bu çocukların gerçekten yok. O yüzden dışarı çıkıp okul ödevlerini sokak lambalarının altında okuyorlar.
тези деца нямат, така че излизат навън и четат учебниците си под уличните лампи.
Geçen gün oğluma oyun oynamayı bırakmasını… ve ödevlerini yapmasını söylediğimde, canı çok sıkıldı.
Синът ми се разстрои онзи ден, защото му казах да престане с игрите и да си напише домашните.
Ödevin Kaira.
Домашното, Кайра.
Ödevin çok mu?
Много домашни?
Bill, yarın sana tarih ödevini vereceğim, tamam mı?
Бил, ще ти дам домашното по история утре. Става ли?
Tanianın ödevi!
Домашното на Таня!
Резултати: 46, Време: 0.0586

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български