Примери за използване на Öfken на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sen mi, yoksa öfken mi?
Senin sahte öfken bu işte.
Hoşuma gitmeyen şey bu öfken.
Marcel… senin öfken bana.
Tüm bu öfken bir objeden etkilendiğin için.
Senin öfken.
O büyük öfken nereye gitti?
Söylemedim mi sana öfken.
Bu öfken seni öldürtecek.
Bana doğru yöneltilmiş çok fazla öfken var biliyorum.
Oraya git ve bütün öfken yok olsun.
Senin öfken.
Açıkçası bastırdığın öfken var.
Özgürlük ve adalet uğruna savaşırsan verecek, kendi öfken için değil.
Öfken o kadına.
Demek istediğim… Öfken o kadar derinde değil.
Biri onu senin öfken hakkında uyarsa iyi olacak.
Senin öfken ve tavırların yönetim kurallarının üzerinde değildir.
Öfken bile mükemmel.
Seni öfken yönetiyor.