Примери за използване на Astılar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Öyleyse neden astılar?
Ve bizi astılar!
Ayaklarını ucundan astılar.
Bak Millie, beni astılar.
Beni astılar.
Senin sırtına bir hedef tahtası astılar.
Ve herkes görsün diye Wesleyyi buraya astılar.
piyanisti vuruverdi ve onu astılar.
Bitkin düşmüştüm, ayağıma bir ip bağladılar ve beni ağaca astılar.
şehrin dışında katlettiler ve ızgaralık hayvanlarmış gibi yakıp astılar.
Ağı yataklarının üstüne ya da evlerine astılar ki böylece ağ rüyalarını ve düşüncelerini ayırabilsin.
Spor salonunda ayak bileklerinden astılar… göğsüne'' Yahudi'' yazdılar… ve sonra da eğer cinayeti üstlenmezsem beni öldüreceklerini söylediler.
Evden dışarı çıkardılar, ellerini bağladılar ve onu 3 gün boyunca jalwah ağacına astılar.
Katlanması zor ama İnsanları mezbahalara götürüp canlı canlı et çengellerine astılar.
Cinayetten önceki günlerde astığı adamlarla ilgili bulacağımız bir şey yararlı olabilir.
Bir vaizci asmak gibi mi?
Onu asmak için bir yer bulmana yardım edeyim.
Nerelere ilan astınız ki bu kadar çok kişi koştu geldi?
Uzun yolculuklarda asmak için idealdir.
Bu yüzden bunu pencereye astın, değil mi?