Примери за използване на Atlamış на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dört gün önce birisi Han Nehrine atlamış.
tüm cesaretini toplayıp atlamış.
Ya da atlamış.
Ardından da kendisi atlamış.
Suçlu bulunduktan hemen sonra zavallı kızcağız kendini öldürmek için pencereden atlamış.
Çatıdan atlamış.
Colorado Köprüsünden atlamış.
Kim olduğu bilinmiyordu, atlamış mıydı, yoksa.
Hiç bakmadan atlamış.
Sonunda Fransız öne çıkmış,'' Vive la France'' diye bağırıp atlamış.
Sonra İngiliz öne çıkmış…'' Tanrı Kraliçeyi korusun'' diye bağırıp atlamış.
Düşmüş, itilmiş, atlamış.
Bir yüzbaşı USS Seahawktan denize atlamış.
Russellın dediği gibi Claudia bir şey atlamış olmalı.
Çocuklar suyu görmüş ve içine atlamış.
Öğle yemeğini atlamış.
Aradaki birkaç harfi atlamış olabilirim.
Uçurumdan atlamış veya atılmış gibi.
Bir şeyi atlamış olmalıyız.- Ölmüş olması?
Sence atlamış olabilir mi?