Примери за използване на Atmayı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bazen, yüzüğü okyanusa atmayı düşünüyorum. BEVERLY HILLS.
Elimi senin varlıklarına atmayı gerçekten çok isterim.
Onu köprüden atmayı hayal etmediğimi söyleyemem.
Hala eve atmayı düşünüyor musun?
Vites atmayı gerçekten çok seviyorsun.
Pencereden atmayı denedin mi?
Bartı ülkeden atmayı mı kastediyorsunuz?
Ne, çöpümü atmayı falan mı unuttum?
Bu işi diğer büroya atmayı düşünmüyorsunuz, değil mi?
Instagrama kek fotoğrafı atmayı unutmak gibi.
Evet, onu atmayı hiç istemiyorum!
Kalemimi kullan ve tarih atmayı unutma.
Gri, Herkülü hiç olmazsa şimdilik bölgesinden atmayı başardı.
Abine iftira atmayı kes!
Seninle olmaktansa, kendimi suya atmayı tercih ederim.
Ölmekle tuğla atmak arasında kaldıysam. Tuğla atmayı seçerim.
Bırak elindekini ve dene üzerindeki baskıyı atmayı.
Haberin başlığını şöyle atmayı düşünüyorum.
Evet, sen el atmayı seversin.
Christian bile bir steyşın Volvoyla kadın atmayı beceremez.