Примери за използване на Attan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Attan düşürmeli ya da öldürmelisin. Kazanmanın tek yolu.
High Chapparralin bir bölümünde attan düşen birisini gösterip kendisi olduğu söylemişti.
Attan düştüğün zaman yapacağın en iyi şey yeniden ata binmektir.
Attan daha öte bir şeysin.
Attan kazandığım para.
Attan daha öte birşeysin.
Haydi, in attan.
Attan çok daha iyi oldu bu.
Evlat, takımları ve eğerimi attan indirip eve getir.
Ama duyduğuma göre attan düşmek daha güvenliymiş.
Eyere bağlayabiliyorsun ve attan düştüğünde.
Öncelikle saçların mükemmel olmuş, sanki attan yeni inmişsin gibi.
Bundan 20 yıl kadar önce nişanlanmıştı… Düğün gününün arifesinde attan düştü.
Tanıdığım bir yük arabacısı var. Attan düştüğünde dilini ısırarak koparmıştı.
Charlie-- beş yaşındayken attan düştüğüne yemin ediyor.
Asla bir Kızılderilinin attan düştüğü görülmemiştir.
Bir kadın attan düşmüş.
Dokuz yıl önce bir reklam çekiminde Laura Tibbits attan düşmüştü.
Attan düşmüş ve ölmüş.
Attan da yapışkan madde yaparlar.