Примери за използване на Baloncuk на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Baloncuk seviyorsun, değil mi?
Baloncuk yapıyorum.
Günlük baloncuk!
Baloncuk tam ortada.
Bay baloncuk ve bay patinaj izi arasında bir bağ olması gerekiyor.
Dairesine taşınabilirim'' kelimeleri baloncuk içinde havada asılı kaldı.
Eğer bir kaç mum, baloncuk ve müzik katarsan, seversin.
Bu sabah, baloncuk sıçtım.
Yukarı gel hadi, Baloncuk.
Yapma, baloncuk.
Hatta kafasını karıştırmak için baloncuk bile çıkarıyorlar.
Patla, patla, küçük baloncuk!
Kredi kartlarından bahsetmişken. Baloncuk?
Ya da baloncuk çıkartıyorlar.
Bizi içinde tutan, baloncuk gibi bir şeyse demek oluyor ki, kalan hava sadece içeride olan.
çevremizdeki her şeyin aslında bir büyük baloncuk olduğu. Bu genişleme düşüncesidir; başka bir şey tarafından çevrelenmiş bir büyük baloncuk.
Kan miktarına bakılacak olursa bir atardamarı kesilmiş ve baloncuk tepsisine akmış olmalı.
Şimdi Baloncuk sayesinde erkekler, Her zaman hayal ettikleri o yuvarlak,
Her sabah baloncuk duvağının yukarıya çıkışında aslında açık denizlerdeki bir topluluğu,
ve… Baloncuk.