Примери за използване на Basma на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hayır, hayır, hayır oraya basma.
Batıl inançlarım var. Asansör düğmesine iki kez basma konusunda batıl bir inanç.
Gdańsk şehrinin kendi paralarını basma ayrıcalığı da vardı.
Dikkat et de arkandaki mermi kovanına basma.
Oh, Hey Randy, sanırım 1e basma sesinde çığlık attın.
Aynı anda gaza ve frene basma!
Cesetlere basma.
Sakın o balıklara basma Castiel.
Olur, Sandy. Ama bu sefer parmaklarıma basma sakın.
Sol ayakla frene basma.
Örneğin Suriye Ulusal Konseyi idari bürosu üyesi Basma Kodmani CIA ile bağlantılı olan Amerikan
Neyseki, bazı Kadim Teknolojileri hâlâ eski usûl basma tuşlarla çalışıyor yani Yıldızgeçidi kontrol sistemine girebileceğiz.
Dedi ki:'' Düğmeye basma şansım varsa elimden başka bir şey yapmak gelmez.''.
İlk zamanlarda, vücudun asıl sahibi ile küçük şeyler yapabiliyordum-- düğmelere basma, konsolda çalışma.
Üstüne yemek dökme. Hiçbir dalı kırma. Hiçbir çiçeğe basma.
Terörizme karşı savaşırken öğrendiğim bir şey varsa o da şu. Kırmızı düğmeye asla basma!
Bana bu yüzden ihtiyacın vardı. Basman gereken tam da doğru düğmeyi biliyordun.
Madem tuşlara basmayı bu kadar seviyorsun çamaşır makinesinin tuşlarına bas.
Hayır Sam, şarkı boyunca tuşlara daha sert basman lazım.
gerçek değildir, o zaman butona basmayı bırak.