Примери за използване на Battaniyeye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir sürü battaniyeye.
Çünkü Mike ile konuşmaya çıktığımda battaniyeye sarınmıştı.
Özellikle de battaniyeye dolandıkları zaman. Ama onu oymayı bilmediğim için,
Evinde olduğunuzu da biliyoruz. İç çamaşırlarıylaydı, Battaniyeye sarınmıştı, nefes almak için savaş veriyordu.
daha sonra da nazikçe battaniyeye sarıp, onu bir park yerinde bırakır?
sonra da onu battaniyeye sarıp dağa götürdün!
En azından Walt bir botta. Biz bu şeyin üzerindeyken elinde kakao ile battaniyeye sarılmış.
altı metre havaya sıçrıyoruz. Ve tekrar battaniyeye iniş yapmayı umuyoruz.
Bütün bu çocuklar battaniyeye sarılı olarak kuvözde olmalılar- ya da buna benzer bir şey.
Nerede olduklarını söylersen yün battaniyeye sarılıp moraran ellerinde sıcak bir fincan çay tutarsın.
Neden hala battaniyeye ihtiyaç duyuyor? İkimiz de çözülmesi gereken konunun bu olduğu kanısındayız.
Dougla battaniyeye oturup çalışmalarını izledik
Una, tuza, yakacak oduna,… tıbbi malzemeye ve battaniyeye ihtiyacımız var. Japonlar buraya gelmeden önce.
Burada kim Birleşik Devletlerde birçok şehirde yol kenarına battaniyeye sarılı oturmanın yaşadışı oldupunu biliyor. veya arabanızda uyumanın, veya yabancılara yiyecek önermenin?
Çocukluğunun favori battaniyesi yangında kısmen yanmış.
Gerçekten şu battaniyeyi çok mu sevdin?
Annen Lara sana 3 battaniye verdi, kırmızı, mavi ve sarı.
Battaniyeyi Gabi ördü.
Çarşafla ve battaniyeler… bütün gerçekleri örttüler.
Battaniyeyi de ateşe vermemi ister misin?