Примери за използване на Bilgisayardaki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bilgisayardaki bir dosyada yazan ölüm tehditleri.
Bilgisayardaki gibi değilmiş.
Bilgisayardaki o şeyi nasıl alt ettin Şef?
Bilgisayardaki not kağıdında yazan numaraları biliyorum galiba.- Bununla ne bulacağız?
Veri kümelerinin bilgisayardaki hareket izlerini görüntülemeyi denemiştim.
Kızkardeşim bilgisayardaki dosyalarımı Duncana verdi, sana değil.
Tıpkı bilgisayardaki gibi.
Telefonundaki ya da bilgisayardaki değil, hatta haberlerdeki bile değil.
Bilgisayardaki parmak izinin sonucu geldi. Beş çalışana uyuyor.
Bilgisayardaki verilerde neler buldunuz?
Kısacası bilgisayardaki en küçük veri boyutunun adıdır?
Nasıl gidiyor, bilgisayardaki kız?
Birileri silahların teslim alınacakları yerleri oyalamış sonra da bilgisayardaki bilgileri değiştirmiş olabilir.
Logan Echollsın bilgisayar laboratuvarında kullandığı bilgisayardaki tüm internet geçmişini bastım.
Öyleyse kardeşimden geriye kalan tek şey bilgisayardaki dosyası.
Göç'' dosyasındaki bilgileri bilgisayardaki algoritmaya aktardık ve rastgele seçim yapan cihaza eriştik.
Kanalizasyonu izlemek için kullanılan bilgisayardaki parmak izleri Şerifin CIAdeki dosyasındaki parmak izleriyle tutuyor.
Sadece SVR bilgisayardaki şifreyi kırana kadar güvendeyiz, yani ne kadar süremiz var?
Yüksek hızlı iletişim olanakları için, bilgisayardaki kablosuz yerel ağ ve Bluetooth işlevlerini etkinleştirin.!
Anlamı bilgisayardaki 2000 yılı demek,