Примери за използване на Boynu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu iki gencin de boynu aynı şiddetle ve aynı yöntemle kırıImış.
Şimdi o işi Matt Damonun boynu gibi almak istiyorum.
Loomisin boynu kırılmış ve oyunda asılmıştı.
Ben George Takeinin kafası ve boynu. Bu akşamki münazarada evsahipliğini ben yapacağım.
Temelde hepsi bir, tek fark, ne mutlu ki bebeğinin boynu daha kısa olacak.
Virgil Doolittle yüzünden Cooper Gilmoreun boynu yok artık.
Pederin boynu camdan atılmadan önce kırılmış.
Başı, boynu ya da gövde de bir şey yok.
Bir tavuk penceremizden içeri atladı ve boynu kırılmış bir şekilde yatağımıza düştü.
Boynu kırılmış, bacakları kırılmış kaburgaları ve parmakları kırılmış.
Bu sümsük kuşunun boynu kırıldı.
Yaa evet, tam da boynu olmayan bir adama göre.
Boynu kırılmıştı, her yeri kanıyordu.
Bu yüzbaşının başı ve boynu.
Işığa hassas ve boynu tutulmuş.
Otopsiye göre şöförün boynu kazadan bir saat önce kırılmış.
beşiğinden düştü, ve boynu kırıldı.
Kusura bakma ya, onun boynu sanmıştım.
Boynu omuzlarının hemen üzerinden kesilmiş.
Saçı kötü, burnu tuhaf, boynu kalın.