Примери за използване на Brass на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sen onlara Brassı yakalat onlar da seni bu psikopat avdan kurtarsınlar.
Ancak biraz önce Brasstan bir telefon aldım.
Bu nokta Brassın notlarında yok.
O Brassla birlikte doğudaki sokaktaydı.
Kaptan Brassa göre… uh, sabah onda.
Brassın yaptığından ve Howellin
Morales, bileğinin nasıl kesildiğini Brassa söyleyeceksin diye endişeleniyor. Bunu asla söylemem.
Arkadaşın Dave Brassla sohbet ettik.
Benim endişem Memur Brassın biletimi alıp almadığını bilmiyorum.
Memur Brasstan bana bilet almasını istemiştim.
Tim, Brasstan haber aldın mı?
Jim Brassı tanırsın.
Siz de Jim Brasssınız.
Ben Catherine Willows, Captain Brassla görüşeceğim.
Hiçbir neden yokken Dave Brassa saldırdın.
Çekiliş sırasında Brassla beraberdim.
Olayla ilgili polis raporu burada ki ek belgelerdeki el yazısı, Brassa ait.
Brassın dediğine göre, kurbanımız bir gece önce Kevin X ile maç etmiş.
Siz burayı güvenlik altına alın ben yukarıda Brassa katılıyorum.
Yani Brassı bulup onu kesenin