Примери за използване на Briç на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bunu briç olarak düşün.
Büyükannem ve onun briç klubünü getirsem daha kolay biterdi.
Briç ortağıma bir telefon açacak olursam adına üzülecek kişi sen olursun.
Briç derslerine gitmeyi düşünüyordum.
Yemekten sonra Briç isteyen var mı?
Son briç oyunumuzda, Mitchell partinin neşe kaynağıydı.
Briç, her zaman nasıl oynandığını öğrenmek istedim.
Peki ya kayıp briç kartı?
Çünkü o sizin sürekli briç ortağınız.
Ben Majestic Otelde dansçi ve briç hostesiyim.
Gece yarisini geçinceye kadar briç oynamislar.
seçkin briç oyuncusu.
İkincisi, oyunda. Len ulusal briç şampiyonudur.
Margaret Colville, Jock Colvillein eşi. Kraliçe nedimelerinden Alice Jamesonla briç oynuyor. O da biliyor olabileceğin gibi Mary Charteris
Briç oynamayı öğretmişti. Gösterişli tango adımlarını ve hangi şarabın hangi balıkla gittiğini öğrettiği gibi.
Cumartesi bayanlarla kağıt oynayacağız, Pazar, erkeklerle briç var. Hem daha arayıp tombala da bana da yer var mı diye sormam lazım.
Babam iki yabancı dili olan bir üniversite profesörü. Satranç, briç ve makaleler yazmak onun hobileriydi.
Benim de düşündüğüm buydu. Bazılarınızın eve gidip briç oynamak ister belki, kaybetmek istemezsiniz sonuçta.
golf ve briç oynamayız. Ya da dört kişi oynanan herhangi başka bir oyun.
Sonra gidip briç oynayan 70 yaşındaki kadınlara teslimat yapardım.