Примери за използване на Bulmuş на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Papazın korumalarından biri, kapının hemen yanında, zarfın içinde bir flaş bellek bulmuş.
Suderman cesedin bir parçasını bulmuş.
Bauer piyasaya gelmekte olan bir virüs bulmuş.
Onu bulmuş olmalı ve oraya onu koyanın sen olduğunu da biliyordur.
Bir aile bulmuş ve büyüyüp, Kralın en iyi ve korkusuz savaşçısı olmuş.
Hazine bulmuş gibiyim….
Annem köpekleri tuhaf bir şeyle oynarken bulmuş.
Polis Varlamovu öldüren silahı ve kesik parmağını arabanda bulmuş.
Polis annesinin kokmuş cesedini binanın içinde bir dolapta bulmuş.
Üzerimi değişirken bak bakalım ne bulmuş.
Kulübeden çıkmış ve Henry Creswelli ölü bulmuş ve sen de ortadan yok olmuşsun.
Peki onu daha erken bulmuş olsaydım ne olurdu?
Franklin parkında köpeğini gezdiren biri, adamın cesedini bulmuş.
kamarot da bunu odasında bulmuş.
Madende bir şey bulamadık ama bir memur birkaç kilometre ötede bunu bulmuş.
Sanki bir hazine bulmuş gibiyim.
Usulsüz bir dönüş için, kenara çektirmiş ve bagajda plakalar bulmuş.
Collins amatör telsizi için en uygun frekansın 10.12 megahertz olduğunu bulmuş.
Dediğine göre onları uyurken bulmuş ve uyandırmış. Rory şimdi eve geliyormuş.
Bu sabah Virginia eyalet polisi ceset parçaları olan bir çanta bulmuş.