Примери за използване на Burnunu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Benimle gezeceksin, Tüm işlerime burnunu sokacaksın.
Bu arada, yeni burnunu beğendim.
tüm o süre boyunca burnunu ekranından ayırmıyordun.
Onun burnunu yüzüne gömmeni istiyorum.
Bebeğim, burnunu senden almış.
Burnunu küçük göstermemiş mi?
Üniversite birinci sınıf, burnunu kırmıştın. Bar kavgasında.
Burnunu peçete ile silebilir.
Burnunu benden aldığını söylersen seninkini kırarım.
Burnunu yukarda tut.
Bartelmi Diyaz Ümit burnunu buldu( 1487).
Bir düelloda burnunu kaybetti.
Hiçbir ise burnunu sokma, anlasildi mi?
Kolunu, birkaç kaburgasını ve burnunu kırmıştı.
Burnunu açmak için de serum fizyolojik kullanıyoruz.
Sana defalarca söyledim. İşin bitince musluğun burnunu aşağı indir!
İşime şişman burnunu sokmasına izin mi vereyim?
Anladığıma göre, cerrahtan burnunu büyütmesini istemişsiniz.
Evet, burnunu kırdım.
Umarım çocuklarımız senin burnunu alır.