Примери за използване на Butona на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bırak konuşmayı da bas şu butona.
Beni dinle, şimdi butona basıIı tutmanı istiyorum.
Sol baş parmağınızla dümenin üzerindeki butona basın.
Bak eğer bir uçak görürsen bu butona bas ve konuş.
Sadece'' buz'' yazan dev butona basıyorsun ve buz--.
Ama butona basarsanız, elbette, duvarın tümü kararıyor.
Yalnız bu sefer Perrin de olmayacak butona basacak kimse de.
yani koldaki şu butona bastığım zaman,
Ya yanlış butona bastın, ya da bekletme müziğin, bir bayanın erkek arkadaşına bağırması idi.
Anubis galaksideki her şeyi yok edecek butona basmak üzereydi…
O ekranlarda tuhaf bir şey görürsek, ya da aptalca bir şey yapmaya kalkarsanız,… butona basar, her şey havaya uçar.
Tamam, o butona bas, hiç durma
Şimdi arkadaşlarımız esir alındı ve… seni dinleseydim, butona basmana… izin verseydim… onlarla gider
Her kutuda küçük küçük şampanyalar olacak. Ve butona basınca da karbondioksit tüpü aktif olacak.
Fantoma geri döndüğünde, butona basacaksınız, Lamba yanacak
Bu butona tıklayarak veya Dosya menüsü, Yeni Ses bağlantısını kullanarak yeni bir ses çalabilirsiniz.
hiç bir artniyeti olmadan sadece butona basarak verildiği söylenir.
Yardım için alarm butonuna basın'' Eğer basmamızı istemiyorlarsa.
Acil durum butonuna basmak istedim ama bana izin vermezdi.
Ve ölü adam butonunun beş mil menzili var.