Примери за използване на Cebime на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İç çamaşırını cebime koydun.
Belki de bu yüzden onu cebime koydun.
Bebeğim, bir kez daha elin cebime ulaşsın.
Patlamadan önce cebime atmıştım.
Böylece dönüp geri kalan her şeyi sağ arka cebime boşalttım.
Bu bir şekilde Şükran Gününde cebime girmiş.
Sol arka cebime.
Hıyar herif, bir daha elini cebime sokarsan seni yüzünden vururum.
Bu yolla her satışta cebime$ 8,000 giriyor.
Buraya gelirken bunu cebime koydum.
Tamam, telefonları cebime yönlendiriyorum.
O fare benim cebime girmişti.
Her perşembe Karen cebime 50 dolar sıkıştırıp kıçıma hafifçe vurur çarçur etmeden veya iki katına çıkarmadan eve gelmememi söyler.
Bana bir makas bulursan arka cebime bir delik açacağım
En eğlenceli kısmı sen bilmiyor olabilirsin seni otel fişini almak için cebime elini soktuğun andı.
Bu yüzden ağaç kabuğunu cebime geri koydum ve konuşmadım.
burada durmasına izin verip cebime kocaman bir delik açmasına izin veremem.
Sonra da cebime koyar işime gelirdim, halloldu!
Emily kafasını yardı ve polislerin bulması için cüzdanını benim cebime koydu.
Biraz o. Biraz da cebime taş doldurup kendimi havuza atmayı düşünüyorum.